Hogwarts Cadılık Ve Büyücülük Okulu
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.


Sanal Hogwarts Gezisine Ne Dersiniz?Hogwarts Cadıcılık ve Büyücülük Okulu sizlere Kapılarını Açıyor...
 
AnasayfaKapıLatest imagesAramaKayıt OlGiriş yap

 

 Geovani D'angelo

Aşağa gitmek 
2 posters
YazarMesaj
Geovani D'angelo




Mesaj Sayısı : 50
Kayıt tarihi : 28/02/10
Yaş : 27

Rpg Puanı
Rpg Gücü:
Geovani D'angelo Left_bar_bleue82/100Geovani D'angelo Empty_bar_bleue  (82/100)
Galleon:
Geovani D'angelo Left_bar_bleue15/10000Geovani D'angelo Empty_bar_bleue  (15/10000)

Geovani D'angelo Empty
MesajKonu: Geovani D'angelo   Geovani D'angelo Icon_minitimePaz Şub. 28, 2010 1:18 am

Genevieve yüzüne vuran sıcak ışıkla gözlerini yeni güne açtı. Günün ilk bakışını da dağınık odasının üzerinde gezdirirken yaptı. Odası savaştan çıkmış gibiydi. Eskiden odasını annesi... Hayır, bunu düşünmek istemiyordu. Düşündükçe içini acıtmaktan başka bir işe yaramıyordu. Saat ilerlemiş öğlene yaklaşmıştı. Perdesi açık kalan pencereden gelen ve tahta zemine düşen güneş ışıkları tahtayı ısıtmıştı. Genevieve yalın ayaklarını zemine değdirdiğinde içine bir sıcaklık doluyordu. Yavaşça ve hantal adımlarla gardırobunun önüne gelip kısa şortunu ve tişörtünü çıkarttı. Yerine kot şartunu ve günlük bir tişörtünü geçirdi. Aynı hantallıkla aynanın önüne doğru yürüdü ve siyah bir lastik tokayla sarı, dalgalı saçlarını tepesinde topladı. Gözlerini aynadan şifonyerin üstüne doğru kaydırdı. Burası da darmadağınıktı. Takılar, taraklar, maşalar, tokalar ve daha birçok şey. Ama gözleri onları görmedi bir an, sadece içinde kardan adam olan küreyi görüyordu. Sallayınca içinde kar yağıyormuş gibi olan kürelerdendi. Soğuk küreyi eline aldı ve eli içerisinde çevirmeye başladı bu sürede sanki onu terkeden eski hatıralar yavaş yavaş bedenine dönüyordu. Yavaşça pencerenin yanına gitti ve pencere pervazına oturup dışarıyı seyretmeye başadı. Boş gözlerle bakıyordu dışarıya, bakıyor ama görmüyordu. Tek gördüğü şey eski anılarıydı. Eski ama güzel olan şeyler. Bebekliği, çocukluğu o saf, temiz ve eğlenceli günler, her şeyi eğlence sandığı günler, canının yandığından başka bir şeye üzülemediği günler ve annesiyle babası, hep onun yanında olan annesi ve babası. Bunları hatırlıyordu Genevieve. Sanki asırlarca önceymiş ya da hiç olmamış gibi. Küreye tekrar baktı ve hızlıca salladı. Hareketsiz duran karlar birden havalandı. Genevieve'nin yanağından kocaman birkaç damla süzüldü. Genevieve'nin çocukluğunun simgesiydi kar. Nerede görse çocukluğu aklına gelirdi. Çocukken en sevdiği oyunlardan biriydi karda oynamak. Karı görse kimse onu tutamazdı. Yalınayak bile kara koşardı. Annesi ve babası da Genevieve'nin peşinden koşarlardı gülerek. O da en sonunda tabi ki yakalanırdı. Babası da onu bir kez havaya atıp tuttuktan sonra annesi ile sarılırdı ona. Gözyaşlarını tutmak bile istemiyordu. Gözyaşlarının yanına hıçkırıkları da eklenmişti. Yaz başından beri içinde tutuyordu tüm duygularını, yazdan buyana içine akıta akıta biriken gözyaşlarını şimdi dışına vuruyordu. Güçlü olmaya çalışmaktan bıkmıştı. Evet o ağlayıp duran bir bebek olmak istiyordu. Tekrar bebek olmak istiyordu. Annesinin onu sarmasını, uyutmasını, babasıyla birlikte oyun oynamayı, tekrar tüm aile birlikte olmayı. Annesi ve babasının arasına girip uyumayı ve asla büyümemeyi. Hep annesinin yumuşacık kolları arasında kalmayı. Onu derin düşüncelerinden uyandıran kapı sesini duyduğu anda hemen gözlerini narin elinin tersiyle sildi ve küreyi arkasına koydu. Babasıydı gelen, babasına daha dikkatle baktı, annesi gittikten sonra babası çok zayıflamış ve gözündeki mor halkalarsız düşlenemez olmuştu. Evi çekip çeviren kadının annesi olduğu burdan anlaşılıyordu. O gidince tüm ayarlar kaymıştı. Odası eskiden hep düzenli olurdu ama son üç aydır bir kez bile toplanmamış hatta toplanması düşünülmemişti.

“Ben de seni uyandırmaya gelmiştim, ama sen uyanmışsın bile. O zaman kahvaltıya gel kızım. Kahvaltı hazır.” Genevieve üzüntüsünü zaten içine kapanmış olan babasına aktarmamak istiyordu. Yüzüne hemen yapmacık bir gülümsemeyi maske gibi yerleştirdi. Sesini son şirinlik derecesine ayarlamaya çalıştı, sanki çok mutluymuş gibi. Ama tüm bedeninin maskeler altında saklanmış olduğunun farkındaydı, maskeler sanki keskindi, o maskeleri her taktığında canı yanıyordu, ağlamamak ve gidip babasına sarılmamak için kendini zor tutuyordu. Şimdi o maskeleri babasında da görmüştü. Babası yaz boyu insan içine çıktığında da bu lanet maskeleri takmıştı. Onun da acıyordu, onu üzmemek için ağlamıyordu ve ona laik bir kız, daha doğrusu taş bebek oluyordu.

“Geliyorum hemen.” Dedi cıvıldayan bir sesle ve hoplaya hoplaya çıktı kapıdan. Aşağıda hizmetkarların hazırladığı bir sofra vardı. Yemekler, yiyecekler mükemmeldi ama sofrada artık eskisi gibi bir neşe yoktu. Evdeki neşeyi de kendisi gibi götürmiüştü annesi. Bir kişi ne kadar da şey değiştirebiliyordu. Hayat dolu babasının bedeninden eser yoktu sadece, ölüp gitmiş bir ruh vardı, bedeni ise hala yaşıyordu, bedeni ise maskelere sığınacak kadar acizdi.

Kahvaltının ortasında beklenen baykuş gelmişti. Okul malzemelerinin belirten mektuptu bu ve Hogwarts'tan gelmişti. Babasının gelmesini istemeyecekti Genevieve, maskelerle canını biraz daha acıtmak istemiyordu, odasında kalıp maskesini bir kenara fırlatmasını istiyordu. Bir hizmetkarı ile gidecekti. İçinden ne kadar kısa olursa o kadar iyi diye geçiriyordu. Çünkü annesinin öldüğünü bilenlerin ona acıyarak bakmasından nefret ediyordu. Acınacak halde değildi ve hiç olmayacaktı. Tüm yaz boyunca kendi kendine bile ağlayamamışsa onlara ağlamasına hiç gerek yoktu. Sadece bundan söz etmesinler yeterdi.

Ayrılış Günü

Genevieveeşyalarını doldurduğu kocaman sandığın üzenine oturmuş babasını bekliyordu. Bir de kadınlara zor hazırlanıyor derlerdi. Niyahet babası görünmüştü kapıdan. Genevieve babasına gülümsedi.


“Bakıyorum da bugünün şerefine çok şık olmuşsunuz." Muggleların arasına gideceği için babası muggle kıyafetleri giymişti. Muggleların giyinişi hakkında ufak bir fikri olmayan adam ne kadar şıktı. Altına bir kot giymişti, üstünde ise siyah bir tişört vardı. Hava soğumaya başlamıştı birden, bu yüzden üzerine de açık kahverengi kadifeden bir ceket giymişti. Gözlerinde siyah gözlük, ayağında ise siyah spor ayakkabılar vardı. Genevieve babasının yanında kendini paspal hissetti birden. Babasının yanağından bir makas aldı Genevieve dayanamayıp. Babası da kızının bu deli hareketine güldü. Genevieve babasının sonunda eski günlerine döndüğünü hissetmeye başlamıştı. Genevieve de kendini toparlamış ve artık normal haline gelmişti. Bu yaz sanki hiç yaşanmamış gibiydi. Uzun bir dönem boyunca da baba kız kalacaklardı. Bu yaz sayesinde buna bayağı alışmışlardı.

Sonunda arabaya binebilmişlerdi ve yola çıkmışlardı. Peron 9 ¾' i gördüğünde pek de şaşırmadı. Akrabalarından her şeyi öğrenmişti, ayrıca bu anı yaşarken annesi olsaydı biraz heyecanlanabilirdi ama onsuz içinde hep bir yıkıntı ve eksiklik vardı. Kısa zamanda King's Cross'a geldiler. İşte okuluna gideceği trenin yolu görünmüştü. Babası ile birlikte duvardan geçtiler. İnsan bu duvardan geçerken içine bir ürperti oluyordu, sanki duvara çakılman gerekiyordu, bir yanlışlık olduğunu düşünüyordunuz. Sağ salim duvardan geçtiklerinde babasına göz ucuyla baktı, gözleri dolmuştu zavallı babacığının. Kocaman evde yalnızdı artık. Buna dayanmak zordu. Eskiden neşe saçan orman yeşili gözlerine aynı annesinin göz renginde olan grimsi buz mavisi olan gözlerini dikti.


“Herşey eskisi gibi olabak baba, asla üzülme.” Babası kızına sarıldı hemen. Genevieve gözlerinden akan yaşları durduramadı. Kocaman damlalar babasının ceketine akıyordu, ceket ise ilk damlaları almaktan kaçınıyordu, öylece duruyordu damlalar ama sonradan gelen diğer damlalar yüzünden damlaları içine almak zorunda kalıyordu. Babası Genevieve'nin yüzünü avuçları arasına aldı. Yaz boyunca gülümsemediği şekilde gülümsedi. Bu gülümsemeyi bebekliğinden hatırlıyordu. İşte babası geri gelmişti.

“Biliyorum, ve bu düzelmenin hepsi senin sayende olacak. Sen bana karşı çok anlayışlıydın Geneveieve.” diyip durakladı babası. Genevieve de bir yandan ağlamasını dindirirken bir yanda da gülümsüyordu. “Ve kimse bu halini görmeden ve bu yaşa gelmiş de hala sulugözlük yapıyor demeden gözyaşlarını silsen iyi olacak.” Dedi babası eski samimiyetiyle. Genevieve'nin solgun yüzü birden aydınlanmıştı. Yüzüne kocaman bir gülümseme yayarak gözlerini sildi. Artık gitme vakti gelmişti. Babası az önce gözyaşlarından ıslanmış olan ve bu yüzden daha da yumuşaklaşmış olan kızının yanağına bir öpücük kondurdu. Tren bu sırada düdüğünü öttürdü. Bu kalkmaya başlayacağının işaretiydi. Genevieve zorla babasından ayrılarak tren kapısına koştu. Trene atlamasıyla kapılar kapandı ve Genevieve babasını göremez oldu. Koşarak rastgele bir kompartımandan içeri girdi ve pencereye yapıştı. Babasını son anda gördü ve tren dönüp babasını görmesini engelledi. Genevieve hala yüzündeki kocaman gülümsemesiyle ayrılırken arkasında “Annesi daha bu yaz ölen bir çocuk için ne kadar da mutlu. Sanki annesinin sonsuza dek gitmesine sevinmiş gibi.” tarzı söylentileri bırakmıştı. Ne çektiğini kimse bilemezdi ve bilmesi de gerekmiyordu. Gezinerek düzgün bir kompartıman buldu ve oraya yerleşti. Eskisi gibi espriler yaparak ortalığı eşelendirmeye başladı. Artık her şey eskiye dönmüş gibiydi.




Not: Bu neredeyse ilk kayıt olduğum sitede komedi amaçlı açtığım kız karakterle yazdığım Rp dir. Yanlış anlaşılmalar nedeniyle karakterimi tamamen siteden sildirmiştim.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Ralević William Nyqaax

Ralević William Nyqaax


Mesaj Sayısı : 119
Kayıt tarihi : 24/02/10
Yaş : 29
Nerden : İngiltere
Lakap : Hızı Çoçuk..xD

Rpg Puanı
Rpg Gücü:
Geovani D'angelo Left_bar_bleue100/100Geovani D'angelo Empty_bar_bleue  (100/100)
Galleon:
Geovani D'angelo Left_bar_bleue10000/10000Geovani D'angelo Empty_bar_bleue  (10000/10000)

Geovani D'angelo Empty
MesajKonu: Geri: Geovani D'angelo   Geovani D'angelo Icon_minitimePaz Şub. 28, 2010 1:19 am

Puanınız:82* Tebrikler Hoşgeldinizzz...
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://sihirliasa.yetkinforum.com
 
Geovani D'angelo
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Hogwarts Cadılık Ve Büyücülük Okulu :: Kurallar-Durular-İsterler-Öneriler-Bina Puanları :: Hogwarts Tarihi-
Buraya geçin: